Sanatın Evrensel Dili: Sufi Meshk Ensemble ile Mevlevî Müzik ve Hoşgörünün Gücü

06 Şubat 2025 22:17 Murat Ugur Kiraz
Sanatın Evrensel Dili: Sufi Meshk Ensemble ile Mevlevî Müzik ve Hoşgörünün Gücü

Sanatın Evrensel Dili: Sufi Meshk Ensemble ile Mevlevî Müzik ve Hoşgörünün Gücü

Dünya tarihine baktığımızda, kaos ve savaş dönemlerinde insanlar umutlarını sanat, felsefe ve manevi öğretilerde bulmuştur. 13. yüzyıl Anadolu’su da böyle bir dönemdi. Selçuklu Devleti çöküş sürecine girmiş, Moğol istilaları şehirleri yakıp yıkarken hukuk ve düzen yerini korku ve belirsizliğe bırakmıştı. Ancak tam da bu ortamda, insanları bir arada tutacak, farklılıkları kucaklayan ve sevgiyi temel alan bir öğreti doğdu: Mevlevîlik.

Biz, Sufi Meshk Ensemble olarak, bu köklü geleneğin müzikal mirasını yaşatmayı ve insanlara aktarmayı bir görev biliyoruz. Sierre’de düzenlenecek ve ırkçılığa karşı dayanışmayı hedefleyen bu etkinlikte, Mevlevî müziğini icra ederken aynı zamanda bir mesaj vermek istiyoruz: Sanat, farklılıkları aşan ve insanları ortak bir noktada buluşturan en güçlü dildir.


Tarihten Günümüze: Mevlevîlik ve Hoşgörünün Doğuşu

  1. yüzyıl, Anadolu’da büyük siyasi ve toplumsal çalkantılara sahne oldu. Moğol baskınları şehirleri talan ederken, halk savaşın yıkıcı etkisiyle sarsıldı. Böylesi bir dönemde, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin fikirleri umut ışığı oldu. O, insanları etnik kökenlerine, dinlerine veya dillerine göre ayırmadı. Tam tersine, herkesin “aşk” ve “insanlık” temelinde birleşebileceğini savundu.

“Biz birleştirmeye geldik, ayırmaya değil.”
(Mevlânâ, Mesnevî)

Mevlânâ'nın bu sözleri, bugün hâlâ evrensel bir mesaj taşıyor. Mevlevî öğretisi, her türlü ayrımcılığa karşı duran, sevgiyi ve birliği savunan bir anlayışın sembolü haline geldi.


Mevlevî Müziği: Kalpten Kalbe Bir Yolculuk

Mevlevî geleneğinin en önemli unsurlarından biri müziktir. Sema ayinlerinin ayrılmaz bir parçası olan Mevlevî müziği, ney, kudüm ve tanbur gibi enstrümanlarla icra edilir. Biz Sufi Meshk Ensemble olarak, bu müziğin geleneksel formuna sadık kalarak sahneye taşıyoruz.

Bu özel etkinlikte sema icrası olmayacak, ancak iki müzisyen olarak sahnede Mevlevî müziğinin özünü ve ruhunu dinleyicilere sunacağız. Müzikal repertuarımız, Mevlânâ’nın öğretilerini melodilerle yansıtan eserlerden oluşacak.

“Ney’in sesi, insanın kendi içindeki kaybolmuş huzuru arayışıdır.”
(Mevlânâ, Mesnevî)

Mevlânâ’nın bu sözü, Mevlevî müziğinin insanlar üzerindeki derin etkisini açıklar. Ney’in dönüştürücü gücü, dinleyicileri adeta bir iç yolculuğa çıkarır ve kalpleri yumuşatır.


Irkçılığa Karşı Sanat: Sufi Meshk Ensemble’ın Mesajı

Sierre’de düzenlenen bu etkinlik, ırkçılık karşıtı bir dayanışma gösterisinin parçası. Günümüzde ayrımcılık hâlâ varlığını sürdürürken, sanatın birleştirici gücüne her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.

Biz, müziğimizle bir köprü kurmayı amaçlıyoruz. Farklı kültürlerden gelen insanlar, bir konser salonunda bir araya gelip aynı melodilere kulak verdiğinde, ortak bir duyguda buluşurlar. Bu, ayrımcılığın ve önyargıların karşısında sanatın nasıl güçlü bir araç olabileceğinin en güzel örneğidir.

“Duygularda bir olanlar, dillerde de anlaşırlar.”
(Mevlânâ, Mesnevî)

Mevlânâ’nın bu sözleri, ortak insani değerlerin dil farkı gözetmeksizin insanları bir araya getirdiğini anlatır. Müziğimiz aracılığıyla bu birlik duygusunu paylaşmayı hedefliyoruz.


Dinleyiciye Mesajımız: Birlik ve Hoşgörü

Bu performans, yalnızca müzikal bir etkinlik değil, aynı zamanda bir çağrıdır: Sevgi, hoşgörü ve birlik içinde yaşamak mümkündür. Mevlevî geleneğinin yüzyıllardır taşıdığı bu mesaj, bugün de güncelliğini koruyor.

Sufi Meshk Ensemble olarak, müziğimizle şu mesajı veriyoruz:

  • Hoşgörü, önyargıları kırmanın ve birlikte yaşamanın anahtarıdır.
  • Birlik, farklı kültürlerden ve geçmişlerden gelen insanların, ortak değerlerle bir arada bulunabileceğini gösterir.
  • Sanat, insanları duygularıyla birbirine bağlayan en güçlü araçlardan biridir.

Müzik, insan ruhuna dokunan bir dildir. Bugün burada, Sierre’de, bu dili konuşarak ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı bir duruş sergiliyoruz. Çünkü biz insanız ve bizi bir arada tutan şey sevgidir.

 


Etkinlik Detayları

1. Bölüm: Ney ve Bendir Eşliğinde İlahi Ezgiler

Sevgi ve hoşgörüyü merkezine alan bu ilk bölümde, klasik Türk müziğinin en saf formlarında icra edilen ilahiler ile dinleyicileri içsel bir yolculuğa davet ediyoruz. Ney’in huzur veren sesi ve bendirin ritmik titreşimleriyle, gönülleri sakinleştiren ve ruha dokunan ezgiler sahneyi dolduracak.

Bu ilahiler, Mevlevî geleneğinin insanı aşk ve hakikatle buluşturan müzikal mirasının bir parçasıdır. Mevlânâ’nın öğretilerinde olduğu gibi, müzik de ayrılıkları ortadan kaldıran bir köprü gibidir. Burada her nota, farklılıkları bir kenara bırakarak aynı duygularda birleşmeyi ifade ediyor.

"Ey gönül! İnsanları sevmek için yaratıldın, ayrılık için değil!"
(Mevlânâ, Divân-ı Kebir)

2. Bölüm: Mevlevî Müzik Eğitimi – Bir Gösteri

İkinci bölümde, Mevlevî müzik eğitiminin inceliklerini sahnede bir gösteri olarak sunacağız. Bu bölümde dinleyiciler, Mevlevî müziğinin nasıl öğrenildiğini ve icra edildiğini bizzat deneyimleyerek bir tür manevi meşk sürecine tanıklık edecekler.

Mevlevî geleneğinde müzik yalnızca bir sanat değil, aynı zamanda ruhî bir eğitim süreci, sabır ve içsel dönüşümün bir parçasıdır. Bu gösteri ile, Mevlevî müziğinin nasıl bir disiplin içinde geliştiğini, hangi aşamalardan geçtiğini ve en önemlisi bu müziğin insana nasıl bir yol gösterici olduğunu gözler önüne seriyoruz.

Bu süreç, tıpkı hayat gibi; sabır, sevgi ve sürekli bir gelişim gerektirir. Katı bir öğretiden ziyade, sevgiyle yoğrulmuş bir rehberlik sürecidir.

"Aşk, hamı pişirir, pişeni yakar ve sonunda insanı olgunlaştırır."
(Mevlânâ, Mesnevî)


Son Söz

Mevlevî müziği, yüzyıllardır insanlara huzur veren, kalplerini birbirine yaklaştıran bir sanat formudur. Sierre’de gerçekleştireceğimiz bu özel performansta, sadece müzik icra etmeyeceğiz; aynı zamanda sevginin, hoşgörünün ve insanî değerlerin evrenselliğini vurgulayan bir mesaj vereceğiz.

Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyoruz ve bu etkinlikte, ırkçılığa karşı sanatı en saf hâliyle icra edeceğiz. Tüm dinleyicilerimizi, kalplerini açmaya ve bu müzikal yolculuğa bizimle birlikte çıkmaya davet ediyoruz.


Kaynakça ve Önerilen Okumalar

  • Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Mesnevî, Haz. Veled İzbudak.
  • Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Divân-ı Kebir.
  • Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Tasavvuf ve Tarikatlar Tarihi.
  • Irene Melikoff, Mevlânâ Celâleddin Rumi ve Mevlevilik.
  • Annemarie Schimmel, Ben Neyim: Mevlânâ ve Mevlevîlik.

Bu yazıyı blogunuza ekleyerek Sufi Meshk Ensemble’ın felsefesini ve sanatının toplumsal barışa katkısını anlatabilirsiniz. Umarım beğenirsiniz! 😊

Author Information


Author Image
Murat Ugur KIRAZ
Yazar

Sufi müziğinin manevi zenginliğini yeniden canlandırmaya ve paylaşmaya adanmış yetkin bir müzisyen ve kültür elçisi. Derin bilgi ve tutkusu ile Murat Uğur KİRAZ, ney seslerini ve Sufi Meşk geleneğini dünya genelindeki dinleyicilere taşıyor.